Sayfalar

30 Aralık 2015 Çarşamba

Mavi Tutku, Victoria Strauss [Kitap Yorumu]





Kitap Adı: Mavi Tutku
Yayınevi: Feniks Yayınları
Yazar Adı: Victoria Strauss
Liste Fiyatı: 24 TL





Kitap Tanıtımı

Mavi Tutku'ya Övgüler 
- Kirkus Reviews 2012 Yılının En İyi Gençlik Kitabı -

"Duygusal detaylarla zenginleştirilmiş hayal gücü unsurları ve tarihi kurgu tatmin edicidir, ancak milyonlarca kızın sınırlı seçeneği olduğu günümüzde en çok yankı yaratan, Giulia'nın kalbinin arzusunu bulmaya dair inanılmaz derecede gerçekçi arayışıdır. Sanatsal tutkunun nadir görülen, övgüye değer, muhteşem bir keşfi." 
- Kirkus (yıldızlı eleştiri, 2012'nin En İyileri'nden editörün seçimi) -

"Strauss (Guardian of the Hills kitabı yazarı), Giulia'nın karmaşık dünyasını, Rönesans döneminde kadınların sahip olduğu sınırlı seçimleri, manastır hayatını ve zamanın resim tekniklerini de dahil ederek bütün yönleriyle anlatırken büyük bir özen göstermektedir… Giulia'nın alışılmadık hikâyesi kesinlikle okurların dikkatini çekecektir." 
-Publishers Weekly- 

" Strauss'un, on beşinci yüzyıl Milano'su eşliğinde merak uyandıran bir kahraman, tarihi detaylar ve büyülü unsurlarla dokuduğu ustalıkla betimlenmiş romanı adeta bir hazine niteliğinde." 
-The Horn Book-

Kitap Yorumu

Aşk, ihanet, macera, iyi ile kötünün var olduğu bir kitaptı Mavi Tutku. Fakat en çok tarihi yönü ağır basıyordu. Kitap, 15. yy sonları İtalya'da geçiyor. Fakat klasik 'historical romance' deyip de geçemem. Sanata, astronomi ve astrolojiye de ayrıntılı bir biçimde yer vermiş. Ayrıntı okumaktan sıkılmam diyorsanız, kitap keyifle ilerliyor.
Çevirisi çok iyi.

Mavi Tutku'da Giulia'nın hikayesini okuyoruz. Giulia kontun kızıdır fakat evlilik dışı ilişkiden doğmuştur. Tabi 15. yy'da evlilik dışı ilişkiden meydana gelmek sanki çocuğun suçuymuş gibi ceneresini çeken de çocuktur.
Kontun ölümüyle de kontes -ilk fırsatta- Giulia'ı evden göndermek için onu rahibe olmaya; manastıra göndermeye zorlar.
Fakat Giulia kendi kendini yetiştirmiş bir kızdır. Resme özel yeteneği vardır. Fakat o dönemde kadın ressam mı? Tamam Giulia evlenip çoluk çocuk sahibi de olmak istiyor fakat bunun yanı sıra diğer isteklerini de bir kenara atacak değil. İşte bu yüzden bir tılsım yapmaya karar veriyor. Sadece bu sebepten manastıra gider; rahibe olmak için değil. :)
Giulia istediklerini elde edebilecek mi, dersiniz?
Giulia'nın kalbinin arzularını onunla birlikte bulmaya ne dersiniz?

Sadece okumaya değil, sanata dair de tutkunuz varsa bu kitabı kaçırmayın.

15. yy Milano'su sizi büyüleyecek.






21 Aralık 2015 Pazartesi

Senden Sonra, Emily Hope [Kitap Yorumu]



''Eğer değer verirsen incinirsin, insanlar incitir."


Kapağına vurulduğum...


Yılbaşı akşamından önce okumalıyım dedim ve aldım elime, başladım okumaya. Saatler içinde de bitirdim. Sıcacık bir hikayeyi barındırıyor Senden Sonra.
Soluksuz okuyacağınız akıcı bir roman. Kah şaşırtacak kah ağlatacak ama sonunda hep bir tebessüm bırakacak...

Alzhmeir hastalığı ile pençeleşen bir anne, hayattan darbe üzerine darbe yemiş genç bir kadın...

Umudunu yitirmişlerle, ikinci şanslara inanların romanıydı, Senden Sonra. Bir o kadar da yeni yıl ruhunu yansıtan...

''İnsanın yaşamında umut edeceği, tutunacağı bir şeyler olmalıydı, yoksa eğer bir bitkiden farklı kalmıyordu insanın.''

Ana karakterimiz Debbie. Kitap onun yaşadıklarını anlatıyor. Kitap ince bir de bu klasik aşk hikayesidir dedim beklentimi yüksek tutmadım ama okudukça yanıldığımı anladım. Karakterlerin hislerini öyle güzel yansıtmış ki yazar, hiç aceleye getirmeden; etkilenmemek elde değildi.
Debbie'nin üst üste yaşadıklarının teki benim başıma gelse yıkılırdım herhalde.

Spoi vermek istemiyorum. Kitabın konusu zaten arka kapak yazısında yer aldığı için yorumuma yazmayı sevmiyorum, biliyorsunuz. :) Fakat öyle yerler vardı ki, yürek burkan. Can acıtıcı... İncinmenize sebep olabilir. Başta da dedim ya, kah ağlayacaksınız kah gülümseyeceksiniz.
Fakat merak etmeyin kitabın sonunda mutlu sona kavuşacaksınız.

''Senden sonra hep çirkindim, bir daha güzel olamadım.''


Konusu


"Eğer değer verirsen incinirsin, insanlar incitir." Bir Noel günü savaşma ruhumu kaybettim ben, karanlığa hapsoldum. Senden sonra umut hep bir uhdeydi. Debbie'nin bir Noel günü verdiği karardan sonra bütün yaşamı hiç tahmin edemeyeceği bir biçimde değişmiştir; o günden sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bizi gerçekten biz yapan nedir? Yaşamayı tercih ettiklerimiz mi, ardımızda bıraktıklarımız mı? Yaşadığımız anlar mı, yoksa geride bırakmaya çalıştıklarımızın acısı mı? Senden Sonra pişmanlıkların, acının, hayal kırıklıklarının nasıl da insanın yaşamını gölgelediğinin hikâyesi…


20 Aralık 2015 Pazar

Kızgın Kum Bahçesi, Corban Addison [KİTAP YORUMU]


Kitaba bayıldım!
İnsanı düşünmeye zorlayan bir kitap.
Yazar, usta bir anlatıcı. Konu ağır fakat akıcı. Bu tür kitapların çevirisi de zordur. Arzu Altinanıt'ın çevirisini ise her zaman beğenmişimdir fakat bu kitapta; 'işte çeviri budur,' dedim. Akıcılığı bozmamış. Yazarın da, çevirmenin de eline, emeğine sağlık.
Soluksuz okudum!
Bu hikayeden etkilenmeyecek kişi yoktur...

... '' Afrika aşkımın başlangıcını sana hiç anlatmadım. 'Karanlık Kıta' hakkında kendimize anlattığımız hikayelerin son derece yanlış olduğuna beni ikna eden Kenyalı bir şairdi. Wesley Afrika için daha güzel bir isim kullanıyordu. 'Kızgın Kum Bahçesi' diyordu; ihtişam ve sadelik ülkesi; hem veren hem de alan ülke...''

Kapağında da dendiği gibi; acıyı şarkı ile karşılayan çocukların hikayesiydi bu kitap.
Olağanüstü. Etkileyici. Can acıtıcı.
İnsani sorunlar, modern kölelik ve cinsiyete dayalı şiddete yönelik verilen büyük mücadele.
Bu kitap yüreğinizi dağlayacak.

Kızgın Kum Bahçesi; Afrika, Zambiya'da geçen olayları anlatıyor. Orada çocuk istismarı ve cinsel suçlara karşı mücadele biriminde çalışan Zoe'nin hikayesine yer veriyor. Down Sendromlu bir çocuğu darp ve tecavüz edilmiş bulduktan sonra ise onun mücadelesi sadece hukuk düzenine olmaktan çıkıp, çürümüş toplumsal yapıya karşı da savaş vermeye başlıyor. Fakat öyle bir şey ki, Afrika'da erkeklerin kadınları taciz etmeleri bir hak, hatta olmazsa olmaz bir davranış olarak algılandığı kültür anlayışı var. Anlayacağınız Zoe'nin işi zor. Çok zor... Hal böyle olunca da soruşturma tüm toplumu deprem gibi sarsıyor. Tabi biz okuyucusunu da etkisi altında bırakıyor.

Tüylerinizi diken diken edecek bir roman; Kızgın Kum Bahçesi. Ciddi konuları barındıran bir öykü.

Bu kitap size çok şey katacak. Ben size sadece bu romanı değil, bu yazarı tavsiye ediyorum. Corban Addison okunur da okutulur da. :)

... '' Yaşam paramparça bir şeydir.  Kim olduğumuzu belirleyen o parçaları nasıl değerlendirdiğimizdir. ''



18 Aralık 2015 Cuma

Kağıttan Kalpler, Courtney Walsh [KİTAP YORUMU]




Kitap Adı: Kağıttan Kalpler

Yazar: Courtney Walsh

Yayınevi: Arkadya Yayınları

Sayfa Sayısı: 456


En iyi aşk hikayeleri bile kusurludur, affedişler içerir ve zordur; ama er ya da geç mutluluğa ulaşırlar. Bir hikayeyi aşk hikayesi yapan bunlardır.

Dedim ki elime Kağıttan Kalpler'i alayım. Sonra bir de bakmışım ki kitabın sonuna gelmişim.
Kim aşk hikayelerini sevmez ki? Courtney Walsh'un kaleminden aşk hikayesi okumaksa bence bir ayrıcalık. Çünkü kitapta ki duygusal yoğunluğu en derinden hissettirmeyi başarmış. Karakterler oldukça gerçekçi. Bahsi geçen kasaba ise tam manasıyla büyüleyici. Başka ne ararsınız ki?

Aslında kitap, 'en büyük aşklar nefretle başlar,' kalıbını ele almış. :)

Abigail ve Jacob'un aşk hikayesini aynı zamanda birbirlerine karşı verdikleri savaşı okuyoruz.

Abigail'in sahip olduğu tek şey; işlettiği kitabevi. Aşka dair bir gram inancı yok. Jacob ise geçmişinde ki sırlarla Abigail'in yaşadığı kasabaya taşınır üstelik bir de onun kitabevinin olduğu binayı satın alır. Ve dükkan sahibi ile kiracısı arasında büyük savaş başlar. :) Şunu şöyle de tanımlayabiliriz; kasabaya yeni gelen ve kasabanın yerlisi. Kasaba da bir nevi ikiye bölünecek.

Peki ne mi olacak? ♥AŞK♥ olacak. Tabi Abigail kitapları olduğu sürece bir erkeğe ihtiyacı olmadığı düşüncesinden kurtulabilirse. :) 

Diyor ki kitapta; ''Kimse ne yaptığını gerçekten bilmiyor. Fakat bir şeyler yaptıkları sürece bir yerlere varabiliyorlar. Ve bu, boş oturmaktan çok daha iyidir.''
...
Çok doğru bir söz.
Kitapta kazanan kim olacak dersiniz? Abigail mi? Jacob mu? Yoksa aşk mı? Ya da... Gönül İşi Gönüllüleri mi demeliydim? :)



5 Aralık 2015 Cumartesi

The 100 Eve Dönüş, Kass Morgan [Kitap Yorumu]


The 100 Seri Sıralaması:

1. The 100
2. 21. Gün
    3. Eve Dönüş


Yazar Adı: Kass Morgan
Yayınevi: Go! Kitap
Seri Sıralaması: 3/3
Türü: Fantastik, Distopya, Genç-Yetişkin
Konusu: İnsanoğlu Eve Dönüyor
100 ekibi Dünya'ya inişlerinden haftalar sonra nihayet bir düzen kurmayı başarmıştır ama Kolonicileri taşıyan yeni iniş gemilerinin Dünya'ya gelmesiyle birlikte, hassas dengeler yavaş yavaş bozulmaya başlayacaktır.

Dünya'ya acil iniş yapan Koloniciler arasındaki GLASS yeni bir başlangıç umuduyla geldiği bu gezegende, hayallerindekinden çok farklı gerçeklerle karşı karşıya kalacaktır. Yaralı Koloniciler için canla başla çalışan CLARKE'ın aklında tek bir şey vardır: Dünya'da bir yerde yaşama ihtimali olan anne ve babasını bulmak. Wells, Yardımcı Şansölye ve muhafızlarının gelişiyle sarsılan otoritesini korumaya çalışırken Bellamy geride bıraktığını sandığı suçuyla yüzleşmekle kaçıp gitmek arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır. 100 ekibi ya Dünya'da buldukları özgürlükleri için mücadele edecek ya da sahip oldukları her şeyi ve sevdikleri herkesi kaybedecektir.

Üzücü anıların yerine mutlu anıları koyamazdınız. Kalp acısı böyle bir şeydi. Hiç bir zaman silemezdiniz. Hep beraberinizde taşırdınız.

Bu seriye önce dizisini izleyerek başladım. Dizinin üçüncü sezonuna (21 Ocak) az kalmışken serinin üçüncü kitabını da elime alayım dedim. :) Aslında dizi ile kitap arasında da baya bir farklılıklar var. Fakat özlemişim... Clarke'ı, Bellamy'i... O Dünya'yı. İkinci kitabı aklımda bir çok soru işareti ile bitirmiştim. Eve Dönüş'ü okurken aklımda ki soruların hepsine de bir cevap edinmiş oldum. Ayrıca serinin en beğendiğim kitabı da bu oldu.

Sizi sıkmayacak bir kurgusu var. Yazarın kalemi de hafif. Bir günde okuyabilirsiniz. Üstelik her yaşa uygun. Aslında daha çok gençlere yönelik bir seri fakat kafa dağıtmaya birebir, hafif bir kitap. Çerezlik dediklerimizden hani. :)

Eve Dönüş'de ilk iki kitap gibi 4 karakterin ağzından anlatılıyor. Wells, Bellamy, Clarke ve Glass. Glass dizi de yok bir kere onu belirteyim. :) Kitapta ise uzaydaki kısımlar daha çok onun üzerinde dönüyor fakat bu son kitapta, en sonunda dördü de Dünya üzerinde yan yana geliyor. Tabi bazı olaylar yüzünden yine birbirlerinden kopuyorlar... Nalet olası Rhodes diyorum ve spoi vermeden susuyorum. :) Dizi de Rhodes'ı tam da sevmeye başlamışken tekrardan ondan nefret etmek biraz canımı acıttı. Hahahayt... Kitapları seviyorum. 

Her neyse... Bu kitapta şaşıracağınız bir çok yer olacak. Hatta üzülüp neredeyse ağlayacağınız. (Yoksa ben mi çok sulu gözlüyüm) :)

Kurgusu çok iyi bir roman.

Fantastik severlere, kafasını dağıtmak isteyenlere bu seriyi öneririm.  Üstelik fiyatları da uygun olan bir yayınevi: Go Kitap.





LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...