Sayfalar

24 Kasım 2014 Pazartesi

Gündüzsefası / Sarah Jio [Kitap Yorumu]


Gözyaşları içinde bir Sarah Jio romanı daha bitirdim işte. Tek kötü tarafı ise Sarah Jio'nun kitaplarının bu kadar çabuk okunup, bitmesi. Nefes dahi almadan, soluksuz okuyorsun. Her kitabı gibi Gündüzsefası'da sürekleyici bir romandı.
Ve ondan çok daha fazlası: Baş döndürücü, şaşırtıcı, yaratıcı...
Kısacası etkisinden uzun bir süre kurtulamayacağınız bir kitap; Gündüzsefası.

Konusuna değinmeden önce en başta şunu belirtmeliyim; bu kitaba uygun daha iyi bir isim olamazdı. Gündüzsefası sadece gündüzleri, ışıkta açan bir çiçek. Kitabın kurgusu ise çektiği acılar ile karanlıkta kalmış birinin aydınlığı bulmasını anlatıyor. 

''Acı ne kadar derinde olsa da zamanla tüm çiçekler güneşe döner yüzünü.''

Sarah Jio gene alıştığımız o bilindik tarzında kalemini konuşturmuş. İki karakterimiz var ve iki ayrı zaman dilimi. Şimdi ve elli yıl öncesi...

Ada, eşini ve kızını kaybettikten sonra deprosyondadır. Kendini toparlamak için, Seattle'da ki Union Gölü üzerinde yüzen bir ev kiralar. [Bende yüzen ev istiyorum!] (Eve ilk girişinde, kapının önünde dizlerinin üstüne kapaklanıp öyle bir ağlayışı vardı ki... Yazar öyle bir yansıtmış ki; tüylerim diken diken olmuştu. Yüreğim parçalandı resmen) O evde eski bir sandık bulur ve sandığın sahibi Penny ile ilgili hiç kimse konuşmak istememektedir. Tekneler Sitesi sakinlerinin elli yıl önce ettiği bir yemin vardır çünkü.
Fakat Ada onun geçmişine adım attıkça, kendi geleceğini de örmeye başlar...

1950'lerin genç ve güzel Penny'si ise kendinden yirmi yaş büyük, yakışıklı ressam Dex ile evlidir. Dex'in karakteri romanı okuyan herkes için yoruma açık olsa da benim gözümde rezil herifin teki. 
Penny aslında eşinden yalnız yaşayan biri. Tek hissettiği şey ise içini kemiren acı.
O yalnızlığının çaresi ise Collin olacak. :)) 

Her an yanında olan kişi ile, bir günlük aşk mı? Yoksa hiç bir zaman elini dahi tutamayacağın bir adamla ömürlük bir aşk mı?

Çok zor bir soru değil mi?

Penny ile Collin... birbirlerini kaybediyorlar. Öyle olaylar oluyor ki; 'kurgu müthiş,' dedim. 

On bir yıl sonra, Collin ölmeden bir gün önce karşılaştıklarında ise onların geçmişi ile Ada'nın geleceğini nasıl örülmüş olduğunu hayretle okuyacaksınız.

Ben bu kitabı çok sevdim. Tavsiye ederim, okuyun. :))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...