Sayfalar

20 Aralık 2014 Cumartesi

Kundakçı / Chris Cleave (Yorum)


   Bugünlerde okuduğum bir çok kitap beni çok farklı hissettirdi. Bunlarda biri de Kundakçı. Yazarın dili pek alışık olmadığım bir tarzı ve bu beni zorladı. Kitap imla kurallarından yoksun yazılmış ve bunu yazarın anlatım şekline bağlı kalmak açısından yapıldığı yazılmış. Bana göre buna hiç herek yoktu. Çünkü okurken bir çok yeri tekrar etmeme sebep oldu. Anlama zorluğu çektim ne yapayım. :)

   İlk sayfaların bir bölümünde kitaba övgü yağdırılmış. Hem de çok iyi bildiğimiz yerlerden. Hımm bunlar nasıl kitap okuyup değerlendiriyor dedim endi kendime. Konu kötü demiyorum. Sadece anlatım tarzı insanı çoğu yerde sıkıyor. Ve kitap okurken, okuduğum kitap da diyalog olmasını isterim ben. Düz bir yazı değilde ahenkli olması gerek. Ne bileyim hani bir çok kitapta vardır ya bölüm 1 felan. Öyle olsun isterim. İnsan bazen sıkıldığında nefes almalı. Ama bu kitapta nefes almak için baya bir yol katetmek gerekiyor. Yoksa anlatımın herhangi bir yerinde ara verirseniz sonradan biraz geriden başlamak gerekiyor.

   Kundakçı'dan önce okuduğum Gölge Hırsızı kitabındaki küçük çocuğun kitapta adı hiç geçmemişti ve alın işte bu kitapta da kadının adı yok. O yüzden ne diye hitap edeceğim bilmiyorum. Neden normal kitaplar beni bulmaz veya neden ben sürekli bu tarz kitapları bulurum. :)

   Konusu; eşi ve oğlunu maça gönderen kadın bir kaç gün önce tanıştığı bir gazeteci ile kendi evinde maçı izlerken sevişmeye başlarlar ve tam o sırada maç sahasında büyük bir patlama olur. Kadın birden kısa bir şok yaşar ve sonrasında hemen sahaya giderler. Gördükleri karşısında travma geçirir. Gözünü açtığında kendini hastanede bulur ve kısa süre sonra oğlu ve kocasının patlamada öldüğünü öğrenin. Kitap burdan sonra kadının psikolojik travmasını anlatır yani kadın bir yerde kafayı yemiştir. Mesela oğlunun yaşadığına inanır. Hatta onunla konuşur. Eşi ve oğlunun öldüğü patlamayı Usame Bin Ladin'in yaptığını düşünüyordur. Hikaye de kadının Usame'ye bunları mektuplarında yazış şekliyle anlatılıyor zaten.

   Okurken bir çok kez yarım bırakma dürtüsüyle savaştım. Beklentimi karşılamadı ne yazık ki. Ama yazarın çok bahsedilen Küçük Arı kitabını alıp okuyacağım. Eh ondan sonra da kesin bir yargıya varırım sanırım.
Umarım Küçük Arı çok daha iyidir ve yazar haneme bir kalem daha ekleme fırsatım olmuş olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...