Sayfalar

18 Nisan 2015 Cumartesi

Paris Mimarı / Charles Belfoure (Yorum)



   Yabancı Yayınları son dönemlerde en çok dikkatimi çeken yayınevi. Kitaplarının baskı kalitesi, çevirileri, tek bir türe bağlı kalmadan çeşitli kitapları çıkarmaları ve çok dikkat çekici ayraçları ile favorim oldular. Nerede kitaplarını görsem almadan edemiyorum. En son okuduğum Paris Mimarı da bunlara dahil oldu.

   Kitabın kapağı çok dikkatimi çekmişti. Belki aranızda Schindler's List filmini izleyeniniz vardır. O filmde sokakta kırmızı paltolu bir kız vardı. Bu kitabın kapağını görür görmez onu hatırladım. Tesadüf konu da soykırımmış. Severim tarihi ele alan anlatımları. Hele ki konu soykırım ise. Bu kitapta da çok etkilendiğim yerler oldu. Almanların zamanında insanlara nasıl işkenceler yaptığını bir çok kitapta okumuş ve nerde bu tarz kitaplar varsa edinmeye çalışmışımdır. İyi ki bu kitabı da okumuşum.
   Çoğu yerde sinirlerime hakim olamadım dersem yeridir. İnsanların bir hiç uğruna keyfi öldürülmesi, açlıkları, yaşamları uğruna verdikleri mücadele vs. çok detaylı olmasa da hikayenin çerçevesinde güzel anlatılmış.

   Lucien bir mimardır. Ama savaşın getirdikleri onu işini yapmasından alıkoyuyor ve her gün biraz daha sefalete sürüklüyor. Günün birinde çook zengin bir adamdan bir teklif alır. Tabii bu teklifin maddi olarak getirisi çok yüksektir. Ama çok da tehlikeli. Bu teklifte Almanların deli gibi aradığı bir adamı saklanması için biye yer yapması istenir. Lucien her ne kadar istemese de teklifi kabul eder.
Zaten olayların büyük bölümü de bundan sonra başlar. İlk başta yaptığı şeye kendisi bile karşı çıkan Lucien sonraları kendide bu mücadelenin içinde yer alır.

   Açlık, savunmasızlık, hayatta kalma mücadelesi yani kısaca her yönden çoklu bir savaş. İnsan yaptığı tercihler için ne kadar ve nasıl fedakarlık yapabilir, biraz da bunu sorguluyor hikaye de.

   Eğer siz de geçmişte yaşanan olayları merak ediyorsanız, soykırım tarihi biraz ilginizi çekiyor ise bu kitabı okumalısınız. Aslında herkesin okuması gereken kitaplardan olduğunu düşünüyorum.
Hem sade anlatımıyla sıkılmadan okuyabileceğiniz, hem de beğeneceğiniz bir kitap olacaktır.

   Şimdiden keyifli okumalar dilerim :)

Bu arada bana bu tarz da kitap tavsiye ederseniz de mutlu olurum...

3 yorum:

  1. bu tarz kitaplar okumayı ben de severim
    oldum olası sevemedigim tarih derslerine ragmen bu tarz kitaplar okumayı seviyorum
    bu yuzden listeme alındı, paylaşımınız için teşekkurler
    blogumda olanlardan paylaşmak isterim ben de

    http://fatosgul.blogspot.com.tr/2013/06/incir-kuslarsinan-akyuz.html

    http://fatosgul.blogspot.com.tr/2012/09/cengiz-aytmatov-toprak-ana.html

    http://fatosgul.blogspot.com.tr/2013/07/sonmeyen-ates-osman-aysu.html

    http://fatosgul.blogspot.com.tr/2013/07/22-britanya-yoluamanda-hodgkinson.html

    http://fatosgul.blogspot.com.tr/2014/01/gule-gule-2013-hosgeldin-2014-ve-2013.html

    iyi okumalar bundan sonra kitap yorumlarınızın takipçisiyim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim. Önerilerinizi ben de listeme aldım :)

      Sil
  2. Yazınızı biraz geç gördüm. :( Kitabı beğenmenize sevindim. :)
    http://www.edebiyathaber.net/parisin-oteki-yuzu-oznur-ozkaya/

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...