Sayfalar

5 Ocak 2015 Pazartesi

Sevgi Fırtınası / Nicholas Sparks (Yorum)

   Bu adamın kitaplarını ne zaman okusam, bittiğinde içim de mutlaka bir burukluk oluyor. Bir övgüde romantizmin baronu demişler Nicholas Spaarks için. Ahh ne kadar da doğru bir tabir, bil bilseniz. Okurken, yazılanları gözünüzde canlandırmak bir kenara, sanki o hisleri birebir yaşamışsınız gibi. Etkili, naif, çarpıcı.

   Adrianne, başlarda iyi bir evlilik yaptığını düşünse de sonraları gerçekle yüzleşmek durumunda kalmıştı. Kocasının ondan uzaklaşması, aralarındaki çekimin yok oluşu, kadının sürekli çocuklarla ilgilenişinden kendine bile ayıracak zamanının olmayışı ve son olarak da kocasını genç ve güzel bir kadınla görmesi. Ama Adrianne bunları umursamıyor gibi yapmayı seçmiş ve kocasının ona geri döneceğini, bunu kısa bir macera olabileceğini düşünmüştü. Ama kocası Adrianne'ın yüzene karşı, başka bir kadına aşık olduğunu söylediğinde artık dönüşü olmayan bir yola girdiklerini anlamışlardı.

   Paul çocukken, fakirliği yüzünden kimseyle arkadaş olmaz ve derslerine bütün zamanı ayırırdı. Bu sebep her anını ders çalışarak ve başarılı olmak için harcadı. Büyüdükçe ve günden güne daha da ilerledi. Ünlü bir dokor oldu. Günü geldiğinde evlendi. Bir oğlu oldu. Ama o çalışmaktan ve başarısına başarı katmaktan başka hiçbir şey yapmıyordu. Oğlu Mark bu yüzden babası var olmasına rağmen babasız büyüdü. Ve bu yüzden Mark onu hiç affetmedi.

   Adrianne eve ek gelir sağlamak için arkadaşının pansiyonuna bir hafta bakmaya gönüllü oldu. Zaten bu süre
içinde tek bir müşteri olacaktı o da Paul Flanner. Aslında burada bir hafta geçirmek Adrianne içinde bir değişiklik olacaktı. Paul de bütün hayatını geride bırakıp yeni başlangıçlar yapmak için bazı olayları halletmesi gerekiyordu ve bu sebeple pansiyonda oda tutmuştu. Sonra zaten oğluyla, bunca senenin tedavisi için yanına gidecekti. Ama Adrianne ve Paul'ün hiç hesaba katmadıkları tek bir şey vardı. Aşk davetsiz bir misafir olarak o da oradaydı ve her ikisini bekliyordu.

   Herkes hayatını güzel, yaşamasını istediği planlar üzerine kurar. Ama kimse o planlarının nasıl yılacağını bilmez ve düşünmez. İstesek de istemesek de hayat bize bu planları bizim değil de onun istediği gibi yaşamamızı öğreti. Tam da Adrianne öğrettiği gibi.

   Nicholas Sparks'ın yazdıklarını her yaşta insanın okuması gereken bir yazar. Kelimeleri insanın en hassas noktasından yakalıyor ve bir duygu seline hapsediyor. Okuyun bu adamın kitaplarını ve aşkı bir de romantizmin baronundan hissedin...

2 yorum:

  1. Yazarın, Denizden Gelen Mektup kitabını okumuştum. Unutamadığım kitaplardan ve çok güzeldi. Şimdi nasıl merak ettim bu kitabı da.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumanı kesinlikle tavsiye ederim canım. Son Şarkı kitabı da harika :)

      Sil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...