Sayfalar

19 Şubat 2015 Perşembe

Kızıl Tepe, Jamie McGuire [Kitap Yorumu]

Kızıl Tepe'ye eğer ağır bir spoi yemeseydim dram kitabı olduğunu sanarak okumaya başlardım. Halbuki fantastikmiş. Üstelikte zombi konulu! Duyduğumda şok oldum. Fakat o kadar çok beğenildi ve tavsiye edildi ki bu kitap, ben de heyecanla ve büyük bir beklentiyle başlangıcı yaptım.

Kitabı bitirdiğim de 'vay anasını' demişim. :)) Fakaaat ilk iki yüz sayfa çok sıkıcıydı! Durağandı. The Walking Dead'in ilk sezonunun çakması gibiydi resmen. Ben mi gözümde büyütmüşüm bile dedim. Ama... Karakterler kitabın ikinci yarısında Kızıl Tepe Çiftliğine varıyor ve kitap bir an da açılıyor. Kitapla birlikte sen de coşuyorsun. :)) Öyle çok olay oluyor ki! Neye uğradığıma şaşırdım. Hiç tahmin edemeyeceğin bir an da, hiç aklına gelmeyecek karakterler ölüyor. Zombilerin pişmemiş fast foodu oluyorlar. [Evet, iğrenç bir espri yapma yeteneğim var. Kabul. :))] Ve The Walking Dead ile bir benzerliği daha vardı. Zombilere zombi demiyorlar. Ne öyle fantastik hikayelerde ki gibi değil mi? :)) Sarsaklar diyorlar. TWD'de de aylak diyorlardı ya. Ama sonradan Ted demeye başlıyorlar.

''Peki ya Ted nasıl? Kafiyeli de; sesleri bet. 'Yo, hayır! İşte Ted! Saklan! Koş Cooper! Ted'e ateş et Scarlet!''
                                                                                                                                                   
Dünya'nın sonu gelmiş, onlar delirmiş gibi dalgasını geçtikçe ben de delirmiş gibi gülüyorum. 
Gülüyorum, ağlıyorum, şaşırıyorum... Duygu fırtınası yaşattı bana.
Tabi tüm bunlar karakterlerimiz Kızıl Tepe'deyken yaşanıyor.

Kitabın anlatımı üç kişinin ağzından;

Miranda: Üniversite öğrencisi. Kız kardeşi ve sevgilileri ile birlikte. Kızıl Tepe babasının çiftliği.
Scarlet: Belki de en güçlüleri. Çünkü kızları yanında değil. Kızıl Tepe'de onların yolunu gözlüyor. Ve Ted'leri öldürerek onların yolunu açmak istiyor. Size şu kadarını söyleyeyim; bir anne çocukları için her şeyi yapar.
Nathan:  Kızı ile bir başına. Sığınacak yer arıyor.

Bu üçünün de farklı yollardan belki ama vardıkları yer Kızıl Tepe. Dünya'nın çöküşünde birbirinden farklı kişilikte ki bu kişiler Kızıl Tepe'de aile oluyorlar.
Sadece onlarda değil üstelik. Aralarına kimi tesadüfen kimisi değil; iyisi de giriyor kötüsü de. 

Bir gün eve dışarıdan gelen bir adamla, küçük kızını kabul ediyorlar. Adam pedofil çıkıyor! Dışarıda zombi istilası var ve yazar bu nokta da bile kanımı dondurmayı başardı. Scarlet öyle bir şey yapıyor ki... Anne işte.

Ve çok, çok kişi ölüyor... ''Biri'' vardı ki, o öldüğünde gözyaşlarıma engel olamadım. Onun acısını gerçekmiş gibi hissettim. Çünkü yazar karakterleri o kadar gerçekçi yansıtmış ki... Kitapta en sevdiğim kısımlardan biri; her karakterin apayrı kişilikleri oldu. Ve her birine de o kişilik cuk oturmuş. 



Nefesinizi kesecek bir kitap, Kızıl Tepe.

Alın okuyun millet. 



             

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...