İnsanı insan yapan en büyük eylemlerdendir acı. İclal Aydın'da kitabında acıyı konu almış. Ama çok farklı acılardan değinmiş yaralarımıza. O yaralar ve yaraların nasıl can acıttığına. Belirli örnekle, hikayelere değinerek anlatmış acıyı.
En çok beni etkileyenlerden biri de Shophie'nin Seçimi adlı filminden bir bölümdü. Shophie, Nazi albayın emriyle kazanda
yanan ateşe çocuklarının birini atmalıdır. Hangisi olduğuna karar vermek
zorunda yoksa albay her iki çocuğu da kazana atacaktır. Bir anne nasıl böyle
bir tercih yapabilir? Yapılmaya mecbur bırakılabilir aklım
almıyor. Tam albayın her iki çocuğu kazana atın emrini verirken Shophie
askerleri durdurur ve kucağındaki küçük kızını kazana atmalarını söyler.
Hayatta kalan beş yaşlarındaki oğlu olur. O an ne hissetti de kızını verdi? kitap
boyunca düşündüm bunu, ama bir cevap bulamadım.
Kitap birçok hikaye
kesitleri ile dolu ve hepsinin ortak tek noktaları acı. Kitabı okurken
öyle yoruldum ki anlatamam. Neden mi? Bana hissettirdiklerinde. Tekrar tekrar
okuduğum satırlarından. Duyguların yoğunluğunda…Kitapta bahsi geçen birçok kitap ismi ve filmler var. Kitapları okunacaklar listeme ekledim bile. Filmleri de en kısa zamanda izleyeceğim..
Kitapta altı çizili o
kadar yer var ki.. Hatta tüm kitabın satırları ayrı bir his..Bu yüzden sadece
bazılarını paylaşacağım sizinle...
''Acıda eşitlenir insan.''
''Kendine acımasız olmakla kendine çok acımak arasında hiçbir fark olmadığını fark ettim birden.''
''Oysa başkalarının acısıyla da öğreniyormuş insan hayatı ve öğrenmenin sonu hiç okmuş...''
''Nedense insan hep en son ve en çok sevilen olmak istiyor.''
''Sevgi tercih kabul etmiyor.''
''Kendin olmak meselesini safsataya çevirenler, kendi bahçelerinde dal olmamışken benim bahçemde ağaçlık taslıyor gibi gelirler bana.''
''Kimi sözler tıpkı kimi uykular gibi susmayı gerektiriyor.''
''Hepinizi rüyalarınızdaki cennetten, dizleriniz de ki yara izinden, dilinizdeki zehirden ve gülüşünüz de ki masumiyetten tanıyorum…’’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder