İkinci kitabımız Emma ve Jack'i konu alıyor ve şunu belirtmek isterim ki ben Jack'in tutkusuna ilk kitaptaki Carter'dan daha çok beğendim.
Konuyu hızlıca özetlemek gerekirse Parker, Emma, Laurel ve Mac kendi düğün organizasyon şirketlerini işletmektedir. Bu dört afilli hatun çocukluktan beridir arkadaşlar. Mac fotoğraf, Laurel pasta, Emma çiçek ve düzenleme ve Parker da genel düzen eksiklerden sorumlu. Hatta Parker için ana merkez desek daha iyi olur.
Düğün çiçekçimiz Emma yani kitabın gelin adayı anne ve babası gibi aşık olup uzun süren bir evliliği olsun ister ama Emma hep kısa ilişkiler yaşamıştır. Taa ki Jack'e kadar. Jack ise onların uzun süredir arkadaşıdır ve artık neredeyse aileden biri gibidir. Ama bu durum Jack'in Emma'ya yaklaşmasını engelleyemez. Ve aralarında ki çekim bir merdiven öpüşmesiyle başlar.
Her şey güzel giderken Emma bir şeyi fark eder ve bu gerçek onu çok incitir. Jack kendi yaşam alanına Emma'yı dahil etmeye daha hazır değildir ve bunu çok yanlış bir zamanda gösterir.
Bakalım Jack Emma'ya olan duygularından ne kadar emin olabilecek ve Emma'ya kendini nasıl affettirecek. Bunları da yazmak isterdim ama sonra siz okurken ne tadı kalır. Merak etmeyin çok spoiler vermedim :)
Ama bir kaç alıntı yapmadan da edemeyeceğim... :D
"Hayatında romantizm olan bir kadın kendini kraliçe gibi hissedi, çünkü yüreği mücevher kadar değerli hale gelirdi."
''Kibarlık ve iyilik bir kişilik defosu değildir.''
''Sana daha önce bir kez sordum, cevap vermedin. Tekrar soruyorum. Bu kez evet veya hayır de. Ona aşık mısın?''
''Tamam.'' Jack birasını içti. ''Evet. Bunu söylemek benim için çok zor ama evet. Ona aşığım. Ama...''
''Durumu düzeltmek istiyor musun?''
''Ona aşık olduğumu söyledim ya. Neden istemeyeyim.''
''Nasıl yapılacağını bilmek ister misin?''
''Lanet olsun, Del.'' Jack yine bira içti. ''Evet, çünkü sen akıllı bir herifsin. Nasıl düzelteceğim?''
''Sürün''
Jack içini çekti. ''Bunu yapabilirim.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder